20 Kasım 2008 Perşembe

Aynadaki Ben.

Aynadaki Ben.

yol biter, bittiği yerde kalırsın artık bir yönde yoktur bir yönelimde... gidesin olsada geç kalmışsındır yada erken varmışsındır yolun sonuna, belki biraz daha oyalansan birilerini biryerlere kavuşturacak
yolda sende varabilirdin o yere... olmayacaktı orasıda senlik değil besbelli, zoraki varmışsın çünkü... durmayasın olacak gidesin tutacaktı yine hemde ne yol nede yön varken.... vardığın yerde kalmak zorundaydın da şimdi iyimi sanki, otur yolların bittiği yerde.. soluk al..soluk ver..bir nefeslen yetmezse bin nefeslen...bekle gece olsun, karanlık çöksün iyice, sen karanlıkta daha iyi görürsün, bir yolun olmadığını bilsende yıldızlardan bulursun yönünü ama karanlık lazım işte yeterki zifiri olmasın bir ufak ışıltı yetecek sana uzak bir yıldızdan...
bulutlar...
gündüzkü o deli sıcağa gölge ederlerken pek sevdiğin kara bulutlar bak ordalar halen hatta biraz daha karalar...ışık yok sana karanlıkta, gidene kadar kara bulutlar...belki değil mutlaka delide bir yağmur var..iliklerine kadar ıslatıp seni hasta edecek bir yağmur...üşüyeceksin hemde çok belki hasta bile olursun belki günler sonra boşaltsa karanlığını kara bulutlar güçleri yetmesede sana yol verecek ışığı kesmeye seninde kalmayacak dermanın bulduğun yöne ilerlemeye...

vazgeç...zaten geldiydin yolun sonuna...bak çöl burası hemde senin çölün ama istersen göl diye düşün yeter ki kabul et boğulacağını çünkü yolun sonu burası, varamadığını düşündüğün yer...
vakit doldu..artık öl....

Hiç yorum yok: